sanallaştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sanallaştırma etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eylül 2014 Salı

Oracle VirtualBox Ağ Konfigürasyonu Yapılandırması

Bu yazımız sanallaştırma sistemlerinde ağ ayarları hakkında olacak. Sanallaştırma nedir? Sanallaştırma sistemleri nasıl çalışır ya da mimarisi hakkında daha detaylı bilgi almak için daha önce yazdığım yazıya linkten ulaşabilirsiniz.
Yapılandırma ayarlarını Oracle firmasının ücretsiz dağıtımı VirtualBox uygulaması üzerinde göstereceğim. Uygulamaya link üzerinden ulaşabilirsiniz. Vmware firmasının Workstation uygulamasında da ağ ayarları benzer şekildedir sadece küçük farklılıklar vardır.

İlk olarak sanal sistemlerdeki ağ ayarlarından bahsedelim. Sanal sistemlerde ağ ayarları söz konusu olunca aklımıza ilk olarak iki şey gelmeli. Bunlardan birisi sanal anahtar(switch) diğeri ise sanal Ethernet(interface). Sanallaştırma sistemine sanal anahtar oluşturma Şekil 1 ve Şekil 2 de gösterilmiştir.

Şekil 1: VirtualBox Ayarlar’ın Açılması

Şekil 2: Sanal Anahtar Ekleme

Şekil 1’de gösterdiği gibi “Tercihler” butonu tıklanarak “VirtualBox Ayarlar” sekmesi açılır ve Şekil 2’de gösterilen “Ağ” sekmesine geldikten sonra “Sadece-Anamakine Ağları” sekmesi açılır. Sonra Şekil 2’de gösterilen “+” işareti tıklandığı zaman uygulama yeni bir sanal anahtar oluşturacaktır. Şekil 3’te gösterildiği gibi sanal anahtar seçildikten sonra “Düzenle” butonu tıklanırsa bu sanal anahtarın hangi ağdan IP dağıtacağını görebiliriz ve isteğimize göre buradan ağımızı düzenleyebiliriz. Bu ilaveten Şekil 3’te gösterilen “DHCP Sunucusu” sekmesi üzerinden de DHCP sunucu aktif hale getirilerek bu sanal anahtara bağlanan makinelerin otomatik IP alması sağlanabilir.

Şekil 3: Sanal Anahtarın Ağ Ayarları

Sanal anahtar oluşturulduktan sonra sıra sanal makineyi sanal bir Ethernet ile bu sanal anahtara bağlamaya geliyor. İlk olarak Şekil 4’te gösterildiği gibi sanal makinenin “Ayarlar” menüsü açılır.

Şekil 4: Sanal Makinenin Ayarlar Menüsünün Açılması

Ayarlar menüsü açıldıktan sonra Şekil 5’te gösterildiği gibi “Ağ” sekmesine gelinir ve ilgili bağdaştırıcının hangi anahtara bağlanacağı seçilir. Şekil 6’da gösterildiği üzere sanal makinenin etherneti “Etherner Adapter #2” olarak adlandırılan anahtara bağlandı. Bu ağa bağlanan ethernete bu ağdan bir IP adresi verildikten sonra bu makine için işlem tamamlanmış olur.

Şekil 5: Ethernetin Bağlanacağı Anahtar türünün seçilmesi

Burada farklı anahtar ya da bağlantı türleri var bunlara en son değineceğim. Şimdilik şekilde gösterildiği gibi seçim yapalım.
Şekil 6: Anahtara Bağlanan Sanal Makineye IP verilmesi

Bu ayarlar doğru bir şekilde yapıldıktan sonra sanal makine ile gerçek makine(host) arasında haberleşme sağlanacaktır. Eğer makinelere ping’e kapalı değilse ping atarak bağlantının tamamlandığı test edilebilir. Yukarıda gösterilen işlemler aynı şekilde diğer sanal makinelere yapıldıktan sonra makineler birbirleri ile haberleşebilecektir. Tabi hepsine aynı ağdan farklı IP adresleri verdiğimize dikkat etmek gerekir J.
            Sanallaştırma sistemlerinde bilmeniz gereken anahtar türü olarak üç anahtardan ya da bağlantı türünden bahsedebiliriz. Bunlar şu şekilde adlandırılır; “Host-Only(Sadece Anamakine Bağdaştırıcısı)”, “NAT(Network Address Translation)” ve “Bridge (Köprü)”. Biz yukarıdaki örnekte “Host-Only” bağlantı türü yaptık. Bu bağlantı türünde gerçek makine üzerinde sanal bir anahtar oluşturulur ve sadece bu anahtara bağlanan makineler ile ev sahibi (host) makine arasında haberleşme yapılır. Sanal makineler bu bağlantı türünde internete erişim sağlayamaz. Zafiyet içeren makinelerle test yapacağınız zaman bu bağlantı türünü kullanmanız daha doğru olacaktır çünkü açıklık barındıran makineyi internete açmak iç ağınızı tehlikeye atabilir. NAT bağlantı yapıldığında ise sanal makineler yine aynı ağda oldukları için birbirleri ile haberleşebilirler ve buna ilaveten ev sahibi makine(host) üzerinden internete çıkabilirler. Yani sanal makineleriniz ev sahibi makinenin güvenlik duvarı arkasındadır ve bu güvenlik duvarından geçerek internete çıkarlar. Tabi bu bağlantı türünde sanal makinelerin IP adresleri ev sahibi makinenin internete erişim sağladığı IP adresine dönüştürtülerek (NAT) internete erişim sağlarlar. Eğer NAT’ın ne olduğunu bilmiyorsanız kafa karıştırmaya gerek yok, sadece ev sahibi makine üzerinden internete erişim olduğunu bilmeniz yeterli. Son olarak “Köprü (bridge)” bağlantı türünden bahsedelim. Bu bağlantı türünde sanal makineler doğrudan ev sahibi makinenin ethernetine erişim sağlarlar ve o ağdaki gerçek bir makine gibi bir IP alarak birbirleriyle haberleşirler ve aynı zamanda internete erişim sağlarlar. NAT ile arasındaki fark kaynaklara erişimi farkıdır. NAT’ta ev sahibi makine üzerinden ethernete erişim sağlanırken Köprü bağlantı da doğrudan ethernete erişim vardır. 


26 Aralık 2012 Çarşamba

Sanallaştırma Nedir? Nasıl Çalışır?


Sanallaştırma, makineyi daha verimli kullanmak vb amaçlar için sanal makineler(virtual machines) aracılığıyla fiziksel kaynağı parçalara bölüp kullanma yöntemidir. Sanal makinelerin ilk kez tanımını yapan Popek ve Golberg’e göre sanal makine “gerçek makinenin etkili, soyutlanmış bir kopyasıydı”.  Yani sanal makine bilgisayar içinde çalışan bir bilgisayardır diyebiliriz ancak bu sanal makinenin donanımı da sanaldır.
Üzerinde sanallaştırma olmayan bir kullanıcıya veya kurumsal ölçekli olarak kullanılan bir sunucuya ait performans, herhangi bir performans ölçüm programı (Windows işletim sisteminde Görev Yönetici) ile incelendiğinde İŞLEMCİ ve FİZİKSEL BELLEK kullanımının çoğunlukla düşük seviyelerde kaldığı görülmektedir. Bilgisayarda bir iş yapıldığında bu değerler kısa bir süreliğine artmakta ancak iş bittiğinde tekrar eski düşük seviyelerine dönmektedir. Burada şu soru sorulabilir; acaba bilgisayarlara ait fiziksel kaynakların atıl kalmayacağı bir havuz sistemi oluşturulsa ve fiziksel kaynağa ihtiyaç duyan bir işlem yapıldığında işletim sistemi kaynağını bu havuzdan alıp işi bittiğinde tekrar serbest bıraksa mevcut kaynakların bilgisayarlar üzerinde gereksiz yere (işlem yapılmayan zamanlarda) tutulmasının önüne geçilmesi nasıl sağlanır? İşte bu sorunun cevabıdır “Sanallaştırma”.
IBM firmasının 1970’li yıllarda ana bilgisayarlarının (mainframe) mimarisinden kaynaklanan engelleri aşmak ve maliyetleri düşürmek için yaptığı çalışmalar sonucu ortaya çıkmıştır. Daha sonra İntel ve AMD işlemcilerine sanallaştırma için gerekli ayarlamaları yaptı. Bu sayede daha cazip olan sanallaştırma işlemi büyük firmalar tarafından kullanılmaya başlandı.
Günümüzde belirgin olarak iki farklı sanallaştırma mimarisi kullanılmaktadır. Bunlar yazılımsal sanallaştırma ve donanımsal sanallaştırmadır.
Yazılımsal sanallaştırmada sanal makine bir işletim sistemi üzerine kurulur ve orada farklı bir katman gibi ev sahibi(host) işletim sisteminden bağımsız olarak çalışır. Bu yöntemin en büyük dezavantajı fiziksel kaynak ideal bir şekilde kullanılamadığından performansının düşük olmasıdır. Bu mimari genelde basit test ortamlarında kullanılır. Bu mimariyi kullanan sanal makine programları VMware Server, VMware Workstation, Microsoft Virtual PC, Microsof Virtual Server.  Yazılımsal sanallaştırma mimarisi aşağıdaki şekile bakılırsa daha iyi anlaşılabilir.

Sanal makine yöneticinizin desteklemesine göre istediğiniz işletim sistemini çalıştırabilirsiniz.
Donanımsal sanallaştırma mimarisinde ise sanal makine yöneticisi doğrudan donanım üzerine yerleşir yani aradaki ev sahibi(host) işletim sistemi olmaz. Bu mimarinin en büyük avantajı fiziksel kaynakları doğrudan kullandığı için daha verimli çalışır ve performansı yüksektir. Kapsamlı test ortamlarında bu mimari kullanılır. Microsoft Hyper-V, VMware vSphere ESX/ESXi ve Citrix Xen Server sanal makine programları bu mimariyi kullanırlar. Donanımsal sanallaştırma mimarisi aşağıdaki resimde gösterilmiştir.




Sanal Sistemlerin Sanal olmayan Sistemlere göre Avantajları ve Dezavantajları nelerdir?
Sanal sistemlerin gerçek sistemlere göre çok fazla avantajları vardır. İlk olarak tekil kullanıcılar için ne gibi avantajları var ona bakalım. Sanallaştırma tekniği sayesinde bilgisayarlarda aynı anda farklı işletim sistemi çalıştırabiliriz. Örneğin, Linux işletim sistemi(İS) kurulu bir bilgisayarda sanal makine sayesinde Windows İS ya da başka bir işletim sistemi çalıştırabiliriz. Bunun ne gibi avantajı olur? Linux İS’ de çalıştıramayacağımız programı sanal makine de çalıştırıp kullanabiliriz.  Bunun tam tersi de geçerlidir. Yani Windows İS kurulmuş olan bir bilgisayarda, sanal makine sayesinde Linux İS kurup çalıştırabiliriz. Sanal makinelere sayesinde bilgisayarımızı küçük bir laboratuara çevirip çalışmalar yapabiliriz. 
İnternette gezinirken sanal makineler güvende olmamızı sağlar. Özellikle Windows İS kullanıcılarını bilgisayarlarına internette gezerken virüs bulaşma ihtimali yüksek olduğu için sanal makine kullanmak gerçek sistemlerinin korunmasına yardımcı olur. Sanal makine kullanmanın bir diğer artısı ise şüphe duyduğumuz programları deneyip kontrol etme olanağı sağlar.
Günümüzde işletim sistemlerinin yönetimi için bilgisayarın yanına gitmeden, uzaktan erişim protokolleri (Uzak Masaüstü, SSH, X-Server Sistemler…) ile erişim sağlanabilir ve bu sayede işletim sistemlerine ihtiyaç duyacağı kadar kaynak tahsis edilebilir. Örneğin Test-Geliştirme amaçlı işletim sistemine maksimum 6GB RAM ve 2 CPU’ya kadar kullanım hakkı verilirken, Web Sunucu olarak kullanılacak işletim sistemine 20GB RAM ve 4 CPU’ya kadar kullanım hakkı verilerek ihtiyaca uygun, esnek performans ataması yapılabilir. Zaman içinde ihtiyaçların değişmesi ile fiziksel hiçbir müdahale gerektirmeden sanallaştırma yönetimi yazılımı aracılığıyla kaynak kullanımı oranları değiştirilebilir. Örneğin Web Sunucu için RAM yetersiz olmaya başladığı anda diğer sistemlere tahsis edilen maksimum kullanılabilecek RAM miktarı düşürülerek veya hazırda bekletilen RAM kaynağından Web Sunucuya tahsis edilerek Web Sunucusuna ait performans arttırılabilir. Bu yöntem aracılığıyla birden fazla sunucu yerine tek bir sunucu temin edilerek bakım maliyeti, kullanılan elektrik tüketimini düşer. Buna ilaveten tahsis edilen fiziki alanın küçültülmesi ve kablo karmaşasının azaltılması gibi birçok avantaj sağlanabilir.
Sanal sistemlerin görüldüğü üzere her ölçekteki kurumlar için de büyük avantajları vardır. Sanal sistemler sayesinde kurumlar büyük ve bir o kadar karmaşık olan sistem odalarından kurtuluyorlar. Bunun yanında bu sistem odalarının soğutma maliyeti de düşüyor ve doğal olarak elektrik tüketim maliyetleri de düşüyor.
Bir sistem odasında bir sürü fiziksel sunucu kullanmak yerine sanal sunucular kurmak her açıdan daha kullanışlıdır. Bir arıza çıktığında sorunu çözmek sanal sunucularda daha kolaydır. Buna ilaveten sanal sistemlerin yedeklenmesi ve tekrar kurulması kolay olduğu için bir sorun olduğunda ya da sistem çöktüğünde yeni sistemi kurmak çok kolay ve hızlıdır. Sanal sistemler donanım özelliklerini düzenlemek adına da kolaylıklar sağlar.
Sanal sunucu kullanmak firmalara tek merkezden yönetim olanağı sağlar. Aynı zamanda lisans ücretlerinden de kar ederler. Özetlemek gerekirse sanal sistemleri kullanmak hem kişilere hem de kurumlara çok ciddi avantajlar sağlıyor.

Sanallaştırma alanında dikkat çeken belli başlı ürünler hangileridir? Piyasadaki penetrasyon oranları nedir? Ürünlerin birbirlerine göre avantaj ve dezavantajları nelerdir? Türkiye’de hangi ürünler bulunabilmektedir? Hangi ürün tercih edilmelidir.
Sanallaştırmanın avantajlarından bahsettikten sonra şimdi de bu alanda hangi ürünler var onlarda bahsedelim. Piyasa da dikkat çeken ürünlerden bazıları şunlar; VirtualBox(Windows/Linux/Mac, free), Parallels(Windows/Linux/Mac, $79.99), VMware(Windows/Linux, Basic:Free, Premium:$189), QEMU(Linux, Free), Windows Virtual PC(Windows, Free).
Bu yazıda en fazla kullanılan Vmware ve VirtualBox sanal makinelerinden bahsedeceğiz. VMware firmasının hem kişilere yönelik ücretsiz sanal makinesi VMware player vardır hem de kurumlara yönelik daha gelişmiş VMware Workstation sanal makinesi vardır. Bunlara ilaveten daha özelleşmiş farklı ürünleri vardır. Masaüstü ve sunucu/iş istasyonu olarak kullanılabilen VMware Workstation ve GSX ürünleri bir işletim sistemi üzerinde çalışır yani yazılımsal sanallaştırma mimarisi kullanır. Buna karşılık ESX ürünü donanımsal sanallaştırma mimarisin kullanır. VMware sanal makinelerinin üzerinde kurulu işletim sistemlerine sanal sürücüler sağlaması güzel bir avantajdır.
Oracle firmasının geliştirmekte olduğu VirtualBox sanal makinesi masaüstü sanallaştırması için geliştirilmiş ücretsiz güzel bir üründür. İşletim sistemi üzerinde çalışır yani yazılımsal sanallaştırma mimarisi kullanılmıştır. Windows, Linux, Mac ve Solaris işletim sistemleri üzerinde çalışabilen bir sanal makine olması kullanabilirlik adına bir avantajdır.  Açık kodlu bir ürün olması sebebiyle ihtiyaca göre geliştirilebilir. Bu nedenle JAVA gibi platformdan bağımsız, işletim sistemi bağımlı bir üründür.

05.09.2012
Recep Özbay




Referanslar